Her yıl ‘8 Kasım’ tarihi; Dünya Radyoloji Günü olarak kutlanmaktadır. Bu özel gün, radyolojinin sağlık hizmetleri içindeki önemini vurgulamak, halkı bilgilendirmek ve radyolojik teknolojilerin sağlık üzerindeki etkilerini daha geniş kitlelere anlatmak amacıyla anılmaktadır. Radyoloji, hastalıkların tanı ve tedavi süreçlerinde kritik bir rol oynar ve tıbbın birçok alanında vazgeçilmez bir unsurdur.

Radyoloji, sağlık profesyonellerine hastalıkların doğru bir şekilde tanı konulmasında, tedavi planlarının oluşturulmasında ve izleme süreçlerinde büyük katkılar sağlar.

Radyolojik tetkiklerin bazıları X-ışını kullanarak yapılan incelemelerdir. Bu yüzden, hastaların ve sağlık çalışanlarının gereksiz radyasyona maruz kalmaması için dikkatli olunması gerekmektedir. İşte bu noktada ALARA Prensibi devreye girer.

ALARA (As Low As Reasonably Achievable – Mümkün Olan En Düşük Düzeyde) Prensibi; radyasyon kullanımı sırasında, hastalar ve sağlık çalışanları için en düşük maruziyet seviyesini hedefler. Bu prensip, sadece gerekli durumlarda radyolojik tetkiklerin yapılmasını ve mümkün olduğunca düşük dozda radyasyon kullanarak hastaların güvenliğini sağlamayı amaçlar. Alara Prensibi, radyolojik testlerin gereksiz yere yapılmasını engellemeye yönelik bir yaklaşımı benimser ve böylece; hem hastaların sağlıklarını korur hem de sağlık sisteminin verimli çalışmasına katkı sağlar.

Akılcı radyolojik tetkik, hastaların ihtiyaçları doğrultusunda, doğru testlerin ve doğru zamanda yapılmasını ifade eder. Bu, radyolojik incelemelerin yalnızca gerekli durumlarda ve doğru endikasyonlarla yapılmasını içerir. Bu yaklaşım, hem sağlık sisteminin kaynaklarının etkin kullanılmasını sağlar hem de hastaların gereksiz tetkikler ve dolayısıyla gereksiz radyasyon maruziyetinden korunmasına yardımcı olur.

Akılcı radyolojik tetkik, aynı zamanda tıbbi hataların önlenmesi ve klinik sonuçların iyileştirilmesi için büyük önem taşır. Hastaların tedavi süreçleri sırasında yapılacak gereksiz veya hatalı testler, zaman kaybına, ekonomik kayıplara ve yanlış tedavi kararlarına yol açabilir. Bu nedenle, bir radyolojik inceleme yapılmadan önce, hekimin klinik durumu titizlikle değerlendirip hangi testlerin gerçekten gerekli olduğunu belirlemesi esastır.

8 Kasım Dünya Radyoloji Günü, sadece radyolojinin tıpta yerini hatırlatmakla kalmaz, aynı zamanda bu alandaki güvenliği ve verimliliği arttırma çabalarını da gözetir. Alara Prensibi, radyasyonun mümkün olan en düşük seviyeye çekilmesi için bir kılavuz oluştururken, akılcı radyolojik tetkik, gereksiz tıbbi testlerden kaçınarak hem sağlık kaynaklarının verimli kullanılmasını hem de hastaların güvenliğini sağlar.

Sonuç olarak, hastaların tedavi süreçlerinin her aşamasında, doğru testlerin zamanında yapılması, tıbbi hata riskini en aza indirirken, bireylerin sağlığını korumaya yönelik en iyi yaklaşımı ortaya koyar. Dünya Radyoloji Günü, bu farkındalığı arttırmak ve sağlık profesyonellerinin bilinçli kararlar almasını teşvik etmek için önemli bir fırsat sunmaktadır. Dünya Radyoloji Günümüz kutlu olsun.

 

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri

Radyoloji Uzmanı Dr.Sinem ŞIĞIT İKİZ, MD